Melek
SERİN
Şehit
Düştüğü Tarih: 15 Temmuz 2012
Şehit
Düştüğü Yer: Atina, Yunanistan
Doğduğu Tarih: 28 Haziran 1978
Doğduğu Yer: Çorum ili, Alaca ilçesi
Çikhasan köyü
Mezar Yeri: Çorum
Melek
Serin, bir devrim emekçisiydi. Bu emekçiliğini yurtdışında da sürdürdü. Mücadelesini
sürdürdüğü Atina’da içine düştüğü çıkmazlar sonunda, iç düşmanına yenik düşerek
15 Temmuz 2012 - Pazar günü yaşamına son verdi.
Faşizm Bir Devrimciyi Daha
Aramızdan Aldı Ama Bizi Yenemeyecek!
15
Temmuz 2012’de Atina’da kaldığı evde intihar ederek hayatına son veren Melek
Serin 28 Haziran 1978'de Çorum-Alaca-Çikhasan köyünde, yoksul Kürt ve Alevi bir
ailenin çocuğu olarak doğdu. 12 Eylül faşist darbesinin insanlar üstünde terör
estirdiği yıllarda çocukluğunu yaşadı.
Ortaokul
ve liseyi zorluklar içinde anne babasından ayrı, kardeşleriyle birlikte
Alaca'da okudu. İstanbul'da öğrenimini gördüğü sırada devrimcilerle tanıştı.
Ülkesindeki baskılara ve haksızlıklara karşı çıkarak örgütlü mücadelede yer aldı.
2001
yılında Yurt-Kur'da memur olarak çalıştı. 2003 yılında gerillaya yönelik bir
operasyonda tutuklandı. Çorum, Ulucanlar, Uşak, Sincan hapishanelerinde toplam
5 yıl tutsaklık yaşadı. Tutsaklığı bittiğinde; faşizmin yarattığı hak gaspları,
anti-demokratik uygulamaları, demokrasicilik oyunlarına her duyarlı insan gibi
O da sessiz kalmadı. Tereddütsüz örgütlü mücadeleye devam etti.
Melek
Serin, bir devrim emekçisiydi. Bu emekçiliğini yurtdışında da sürdürdü.
Mücadelesini sürdürdüğü Atina’da içine düştüğü çıkmazlar sonunda, iç düşmanına
yenik düşerek;
15
Temmuz 2012 - Pazar günü yaşamına son verdi.
Meleğin
katili onu vatan topraklarından koparıp sürgün yaşamına zorlayan faşizmdir.
Bunalımları,
çıkmazları halkımıza dayatan kapitalizmdir.
Melek
vefatıyla cephelilere bir kez daha hatırlattı; Mücadelede boşluğa, duraksamaya
yer yok.
Kapitalizm
boş bıraktığımız en ufak yerden yakalıyor. İnsanlarımızı çıkmazlara, bunalımlara
itiyor. Melek’e de bunu yaptıran, kendine yabancılaştıran sorunlarının çözümünde
çıkmaza sokan düzendir. Savaşı kazanabilmesi için gerekli olan "kendine
güven"ini kaybetmişti.
Kendine
güven olmadan olanaksızlıklarla, tehlikelerle dolu bir savaşı sürdürebilmek imkansızlaşır.
Kendi eksikliklerine karşı savaşı süreklileştiren, eksiklikleri küçümsemeyip iç
düşmanına karşı iradi bir savaş yürüten ve her koşulda, her şeye rağmen dik
durabilen devrimcinin, örgütünün yol göstericiliği ve yoldaşlarının yardımıyla
bu savaşı kazanmaması için hiç bir neden yoktur.
Bunalımlar
devrimin değil düzenin ürünüdür. Bizim mücadelede çözemeyeceğimiz halledemeyeceğimiz
hiçbir şeyimiz yoktur.
Kendini
geliştirmeyen, ideolojik savaşı kararlılıkla yürütmeyen, kendine güvenini
yitiren her devrimci böylesi sorunlarla karşılaşacaktır. Bizim için dikensiz
gül bahçeleri hiçbir zaman olmayacaktır. Her zaman silahımız, paramız, koşullarımız
düşmandan az olacaktır. Bunlar bizde yılgınlık sebebi olmamalıdır. Bizim
devrimci yaratıcılığımız halk ve vatan sevgimiz her zorluğu aşmamızda yardımcı
olmuş ve olacaktır da. Devrimler tarihi, tarihimiz buna şahittir.
Önderimizin
de dediği gibi;
“Kendine güven duygusu gelişmiş,
partili gibi düşünme ve yaşamayı içselleştirmiş tüm kadro ve savaşçılarımızın
önünde hiç bir engel olamaz. Oluşturulacak olası engelleri ve barikatları ise
ezip geçmesini bileceksiniz... Partili kişiliğini içselleştirin. Bununla
yetinmeyin, kitlelere taşıyın. Kitleler kurtuluş yolunun Parti ve Cephemiz olduğunu
görecek ve savaşa katılacaklardır. Savaş içerisinde daha çok öğrenecekler ve
daha çok öğreteceklerdir. Halka, yarın, hemen, elini uzattığında kolayca
alabileceği bir cennet vaat etmiyoruz. Cennete kavuşabilmek için çok zorlu,
kanlı, acılı geçecek uzun bir yürüyüş olduğunu kavratmak zorundayız... Ölümler,
sevinçler, umutlar bu savaşın içindedir. ...
Ölmek için, acı çekmek için savaşa
girmeyeceğiz. Zafer için yaşamak veyaşatmak için savaşacağız. Savaşmak ve zafer,
yaşamaktır. Milyonları yaşatmaktır. Bu bilinçle savaşmalı, düşmanın ölüm
korkusu politikasını bozmalıyız..”
Melek'i
Yoldaşları Özlemini Büyüttüğü Memleketine Uğurladı
Şehidimiz
Melek Serin’in tabutu başında yapılan anmada; Melek’in kısa yaşam öyküsünün ve
mücadelesinin anlatımından sonra, sırası ile şiirler okundu. “Gün Doğdu” ve
“Dev-Genç” marşları söylendi. Son olarak; "Mahir Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş",
“Devrim Şehitleri ölümsüzdür”, “Melek Serin Ölümsüzdür” sloganları ile anma
sona erdi. Anmanın ardından ertesi gün Melek çok sevdiği memleketi Çorum’a uğurlandı.
(Bu yazı Bağımsızlık
Demokrasi Sosyalizm İçin Yürüyüş dergisinin 29 Temmuz 2012 tarihli 323. sayısında
yayınlanmıştır)